Bu hayatta dobra olmayı Demet Akalın’dan öğreneceğiz de kimden öğreneceğiz?
O, düşündüğünü olduğu üzere söylemesiyle, patavatsızlıkla dobralık ortasındaki o incecik çizgide zarifçe yürüyen bir ikon.
Yeri geldi mi laf sokar, yeri geldi mi şak diye gerçeği hızınıza yapıştırır, lakin samimiyetinden zerre kuşku etmezsiniz. Pekala siz de ‘Ben susamam, içimde kalırsa çatlarım’ diyorsanız işte Demet Akalın üzere dobra olmanın altın kuralları…
Demet Akalın üzere içinizden geçenleri olduğu üzere söylerseniz daima dikkat cazip olursunuz.
Biliyorsunuz ki kraliçenin filtresizliği lisanlara destan. “Bunu söylersem ayıp olur mu?” diye düşünmeden, en doğal haliyle fikrini ortaya koyuyor. Dobra olmak istiyorsan, evvel ‘kırılır mı, bozulur mu?’ korkusunu bir kenara bırakmayı öğrenmen kaide.
“Lafımı esirgemeyeceğim” diye de samimiyetsiz ve itici olmayın.
Dobra olacağım diye kırıcı olmakla, içten içe içtenlikle konuşmak ortasındaki farkı uygun ayarlamak gerekiyor. Demet Akalın dobra dobra konuşuyor evet ancak itici de gelmiyor gözümüze. Zira bir yandan da samimiyeti elden bırakmıyor kendileri. Birine laf çarptığında karşıdakini huzursuz ediyor orası kesin, lakin yazım yanılgılarıyla dolu cümlelerini ve üslubunu da bir yandan eğlenceli ve samimimi buluyoruz değil mi?
Dobra olmayı laf olsun diye değil, içinden geldiği için yapıyor. Güzel niyetli olduğunu herkes hissediyor.
Kim ne der diye düşünmeyin. Çok da şey yapmayın yani…
Demet Akalın’ın umurunda mı kimin ne dediği? Asla! “O lafı edersem yanlış anlaşılır mıyım?” üzere kanıları bir kenara bırakıyor. Dobra olmak istiyorsan evvel kendi doğrularına güvenmelisin.
Ama hakarete varacak kelamlar de söylemeyin. Akalın tazminat ödeyebilir tahminen ancak o maddi güç sizde olur mu bilemiyoruz.
“Ben açık açık konuşuyorum” cümlesinin ardına sığınıp her şeyi söyleyin.
Çünkü dürüstlük kimseye ziyan vermez, en fazla ortamı dağıtır.
Olsun, bazen dağılmak da lazım! 🤓
Sosyal medyada da olduğunuz üzere davranın.
Demet, Twitter’ı tam manasıyla bir iç dökme defteri üzere kullanıyor. Goygoy da yapıyor, eleştirisini de koyuyor. Toplumsal medyada da samimiyetinden ödün vermiyor. Çift kişilik yapmıyor, olduğu üzere davranıyor. Ya da yapmacık davranmıyor. Kusuruna kendisi de gülüyor, yeri geliyor dün salladığı bireylerden bugün özür diliyor.
Birileri sizden yanlış bir şey mi söylediğinizi sav ederek özür mü bekliyor? Sakın özür dilemeyin.
Demet Akalın tarzı “Ben doğruyu söyledim kardeşim!” deyip yola devam edin.
Özür dilemeyi değil, haklı durmayı seçiyoruz. 😎
Dış görünüşünüze laf edenlere? “Sana mı kaldı be?” çekin.
Çünkü en dobra savunma, en kısa ve net olandır. Bazen uzun uzun konuşmaya gerek yok, karşınızdakini tek cümlelik sözlerinizle maymuna çevirebilirsiniz.
Kendi kendinize de dobra olun: Aynaya bakıp “Bugün harikasın!” demeyi unutmayın.
Dobra insan evvel kendine dürüst olur.
Kendine gaz vermezsen kime vereceksin?
Lafınızı esirgemeyin ancak dozunu ayarlayın: Bir tatlı, bir sert.
Demet üzere evvel tatlı tatlı söyleyin, baktınız anlamıyor…
İşte o vakit bam güm!
Son olarak birine laf mı sokmak istiyorsunuz? Hem emoji koyup hem lafınızı yazın.
Emoji koyarak hem latife yaptığınızı düşündürtüp hem de iletisi alttan vermiş olursunuz.
Sizin de kendinizden yola çıkarak vermek istediğiniz tüyolar varsa yorumlara bekliyoruz… ✍️