Küçük yaşta lenfomaya yenik düşen Pars Tan’ın akabinde 5 yıl geçti… Oğlu Pars’ı her fırsatta anan ve ona olan hasretini lisana getiren Ebru Şallı, bu yıl da gözyaşlarını tutamadı. Acılı anne toplumsal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımla yürek burktu.
Daha evvel yaptığı açıklamalarda oğlunun hastalık sürecini anlatırken isyan eden Şallı, bu kere “Göğsümün sol köşesinde kalp diye taşıdığım sen Ponçiğim…” diyerek içini döktü.
İşte detaylar…
Ebru Şallı’yı kesinlikle tanıyorsunuz. Hoşluğu, zarafeti, zülfit duruşuyla yıllardır ekranların parlayan yüzlerinden biri…
Spor ve sağlıklı ömür denince birinci akla gelen isimlerden. Lakin yalnızca hoşluğuyla değil, yaşadığı acılarla da tanıdık onu. Bir insanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biriyle sınandı…
Küçük oğlu Pars’ı şimdi 10 yaşındayken kaybetti. 2 yıl boyunca uğraş ettiği lenfomaya yenilen Pars, 16 Nisan 2020’de hayata veda etti. O günden beri Ebru Şallı’nın hayatı hiç eskisi üzere olmadı…
Bugün Pars’ın vefatının üzerinden tam 5 yıl geçti. Lakin Ebru Şallı için vakit durdu güya. Her fırsatta oğlunu anıyor, hasretini lisana getiriyor, toplumsal medyada duygusal paylaşımlar yapıyor. Bu yıl da farklı olmadı…
Instagram hesabından Pars’la olan fotoğraflarını paylaşan Şallı, satırlarıyla adeta yürek dağladı:
“Göğsümün sol köşesinde kalp diye taşıdığım sen Ponçiğim… çok çok çok kaybetmeden… Melekler neden az kalıyor bu dünyada… Allah bu acıyı hiçbir anne babaya yaşatmasın” diyerek adeta içini döktü.
Ebru Şallı, geçmiş röportajlarında oğlunun hastalık sürecini anlatırken sık sık gözyaşlarına boğulmuştu. Pars’ın birinci belirtilerini fark ettiklerinde halsizlik ve kemik ağrısıyla doktora gittiklerini, teşhisin konmasının akabinde şiddetli bir tedavi sürecinin başladığını söylemişti.
“Boyun ağrısı üzerine hastaneye gittik. Hekimler bir hafta çabaladı lakin ağrı geçmedi. MR çekildi, o vakit öğrendik. Dünyamız başımıza yıkıldı. Oğlum oysaki bazen ağrı çekiyormuş fakat ‘geçer’ diye bize söylemiyormuş” diyerek birinci teşhis anını anlatmıştı.
Pars’a ilik nakli gerektiğinde, dünyanın dört bir yanında uygun verici arandı lakin bulunamadı.
Şallı, “Benim dokum Pars’ta da varmış. Literatürde olmayan bir uyumdu lakin işe yaradı. İliğim yüzde 100 tuttu. Herkes çok sevinmişti. Artık bitti sanmıştık” demişti. Fakat ne yazık ki hastalık tekrarladı…
Acılı anne daha sonra yaptığı açıklamalarda ise kendisini zalimce eleştirenlere çok sert çıkmıştı.
“Çocuğu olan beşerler korkmalı. Bu türlü bir acı her an herkesin başına gelebilir. Hiç kimse benden ölmemi beklemesin. Ben nasıl yaşayacağıma kendim karar veririm. Acımı yaşamamın bir hali var ve kimseye hesap vermem. Pars benim melek oğlumdu. Hâlâ onun kokusunu duyduğum anlar oluyor. O benimle iletişimde…” diyerek hem sitem etmiş hem de hislerini açık yüreklilikle paylaşmıştı.