Yeşilçam’ın sevilen yıldızı Filiz Akın’ın hayat kıssasını daha evvel duymuş muydunuz? Sarışın hoşluğuyla, Avrupai usulüyle hafızalara kazınan usta oyuncunun hayatı, aslında sinemaları kadar renkli lakin bir o kadar da hüzünlü. Bilhassa babasıyla olan sancılı münasebeti ve ailesindeki trajediler onu derinden yaralayan olaylar ortasında. Babasını yıllarca affedemeyen Filiz Akın, 1991’de babasının yırtıcı bir cinayete kurban gitmesiyle büyük bir sarsıntı yaşadı.
İşte Yeşilçam’ın yıldızı Filiz Akın’ın herkesi hem şaşırtan hem de hüzünlendiren hayat hikayesi…
Türk sinemasının unutulmaz yüzlerinden biri olan Filiz Akın, 1943 yılında Ankara’da dünyaya geldi.
Gerçek ismi Suna Akın’dı ancak sinema dünyasında ona Filiz Akın denildi ve o isimle hafızalara kazındı. 1960’lı ve 70’li yıllarda oynadığı rollerle büyük bir şöhret kazandı. “Ankara Ekspresi”, “Yankesici Kız”, “Tatlı Dillim” ve “Umutsuzlar” üzere sinemalarla yıldızını parlatan Akın, beyaz perdenin en şık, en sofistike oyuncularından biri olarak kabul edildi.
Peki ya özel hayatı? İşte orada işin rengi değişiyor…
Sinemanın şık yıldızı, gerçek hayatında büyük acılar yaşadı. Babasıyla olan çatışmaları, ailesiyle yaşadığı zahmetler ve evlilikleri onun hayatına derin izler bıraktı.
Filiz Akın, babasıyla hiçbir vakit sağlıklı bir münasebet kuramadı.
Henüz 7 yaşındayken babası Bekir Sami Akın, annesini ve onu terk etti. Babasının sevgisizliğini yıllar boyunca içinde taşıyan Akın, bir röportajında babası hakkında şu çarpıcı sözleri söyledi:
“Babam beni ne sevdi ne de dövdü.”
“Bir babanın prensesi olmak nedir, hiç bilmiyorum. Halbuki babam konuşmayı, dokunmayı ve sevmeyi bilmiyormuş. Dilsizler, körler gibi… Onun tek bağlantı aracı kemanmış. Kemanına aşıktı, öteki hiçbir şeye değil. Onun coşkusu, tutkusu, aşkı yalnızca kemanıydı. Beni ve annemi bırakıp gençlik aşkı olan bir bayan için gitti. Benim babam vardı lakin aslında yoktu.”
Babasının ona yaşattığı hayal kırıklığını hiçbir vakit tam manasıyla unutamadı.
İçinde affetmek istese de bunu başaramadığını her fırsatta lisana getirdi. Filiz Akın, babasını affedememişti lakin yazgının ona bir sürprizi daha vardı. Babası Bekir Sami Akın ve üvey annesi Fatma Meliha Akın 1991 yılında Kurban Bayramı’nın birinci günü İstanbul’daki meskenlerinde yırtıcı bir cinayete kurban gitti.
Bayram ziyareti için meskene giden Fatma Meliha Akın’ın kız kardeşi Bediha Berger, kapının açık olduğunu fark etti ve içeri girince fecî görüntüyle karşılaştı.
Bekir Sami Akın ve eşi, elleri bağlanmış, ağızları kapatılmış ve boğularak öldürülmüştü. Türkiye bu cinayetle sarsıldı. Bediha Berger, olayla ilgili şu sözleri söyledi:
“Elini öpmek için dairesine gittim, zili çaldım, açan olmadı. Kapı açıkmış oysa. İçeri girdim… Ellerini bağlamışlar, ağızlarını kapatmışlar, boğarak öldürmüşlerdi.”
Olay, ülke gündemine bomba üzere düştü.
Cinayet, 28 yıl boyunca çözülemedi. Fakat 28 yıl sonra eski bir fotoğraf sayesinde cinayeti işleyen kişi tespit edilerek yakalandı. O sırada Fransa’da yaşayan Filiz Akın, haberi aldıktan sonra sessiz sedasız Türkiye’ye geldi. Cenaze süreçlerini tamamladıktan sonra tekrar sessiz bir biçimde Fransa’ya döndü. Olayla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Bu sessizlik, onun yıllar evvel babasını affettiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Yeşilçam’ın büyüleyici yıldızlarından biri olan Filiz Akın, özel hayatında da birçok iniş çıkış yaşadı.
1964 yılında “Kadın Berberi” sinemasının setinde tanıştığı üretimci ve direktör Türker İnanoğlu ile evlendi. Bu evlilikten 1965 yılında oğlu İlker İnanoğlu dünyaya geldi.
Ancak bu evlilik uzun sürmedi.
Filiz Akın, eşinin kendisini oyuncu Gülşen Bubikoğlu ile aldattığını öğrendi ve bu ihanetin akabinde boşandı. Büyük bir aşkla başladığı evliliğin ihanete uğraması Filiz Akın için büyük bir yıkım oldu.
Yıllar sonra 1982’de ikinci defa nikah masasına oturdu.
Bu sefer eşi, diplomat Sönmez Köksal’dı. Filiz Akın ve Sönmez Köksal tam 33 yıldır keyifli bir evlilik sürdürüyor. Akın, eşiyle olan alakasını şu sözlerle anlatıyor:
“İyi, berbat fakat her vakit birlikte… 33 yıldır sevgiyle yürüyen bir evliliğe, eşimin verdiği takviye ve anlayış için teşekkürler. Âlâ ki onu tanıma fırsatı bana hediye… Teşekkürler.”
Yıllar boyunca birçok sıhhat problemiyle uğraş eden Filiz Akın, son olarak zatürre ve enfeksiyon sebebiyle hastaneye kaldırıldı.
Uzun yıllar boyunca hastalıklarla uğraş etmesine karşın güçlü duruşundan taviz vermedi. Yeşilçam’ın şık yıldızı, geçtiğimiz yıllarda kanser tedavisi gördüğünü ve süreci atlattığını açıklamıştı. Sevenleri, onun güçlü duruşuna hayran kalırken, Akın her fırsatta sıhhatini korumak için gayret gösterdiğini belirtti.
Ancak hastalık yakasını bırakmadı.
Son olarak Bodrum’da tedavi gören usta isim geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanlığı’nın talebiyle ambulans uçakla acil olarak İstanbul’a sevk edilmişti. Yakın dostu Hülya Koçyiğit sıhhat durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, ”Filiz, geçtiğimiz günlerde daha sıkıntı bir süreç geçiriyordu lakin şu an daha uyguna gidiyor. Çok şükür, toparlanmaya başladı.’ dedi.
“Benim şık ve hoş dostum…”
Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın biliyorsunuzki yıllardır arkadaşlar. Koçyiğit canı üzere sevdiği arkadaşı için toplumsal medya hesabından da duygusal bir ileti paylaşarak, ‘Benim şık ve hoş dostum Filiz, sen benim beyaz orkidem gibisin… Dualarım seninle. Kısa müddette sıhhatine kavuşacağına yürekten inanıyorum,’ tabirlerini kullandı.