Ajda Pekkan ve Sezen Aksu… İki dev isim, iki efsane… Pekala hiç düşündünüz mü? Sezen Aksu ve Ajda Pekkan nasıl tanıştı? Bu büyük buluşmanın öyküsünü Minik Serçe, kendi ağzından anlatıyor. Ve en ilginci ne biliyor musunuz? Sezen Aksu, Ajda Pekkan’la birinci yüz yüze geldikleri gün ne giydiğini bile hatırlıyor.
O, Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük sanatkarlardan biri… Bize aşkı, hüznü, hayal kırıklıklarını ve memnunluğu en hoş sözlerle, en unutulmaz melodilerle anlatan Sezen Aksu…
Hayatımıza Minik Serçe olarak giren Sezen Aksu, 1975 yılına birinci 45’liğini çıkardı. Ancak beklediği üzere olmadı… Birinci müziği “Sezen Seley” pek ilgi görmedi.
Ama minik serçe hiç vazgeçmedi. Bir defa bölüme adımını attığında durmak bilmiyordu. Akabinde gelen “Tükeneceğiz” , “Firuze” üzere müzikleriyle Türkiye’nin en büyük sanatkarlarından biri olacağını kimse kestirim edemezdi.
Ancak bu meslek seyahatinin en unutulmaz anlarından biri de Ajda Pekkan’la tanışma öyküsü oldu… Ve bu öykü hakikaten de inanılmaz!
Sezen Aksu, yıllar evvel katıldığı bir programda Ajda Pekkan’la tanışma öyküsünü anlatıyor. O vakitler öğrencilik yıllarında olan Aksu, hayatının en büyük sürprizlerinden birini yaşamış!
“İlk 45’liğim çıktığında İzmir’de okuyorum. Ben öğrenciyim o vakitler. Bir telefon geldi bana. ‘Ben Ajda Pekkan, Sezen Aksu ile görüşebilir miyim?’ diye.
Ben de sandım ki, arkadaşlarımdan biri benimle dalga geçiyor. Zira o devir matrak telefon latifeleri yapan arkadaşlarım vardı. O yüzden “Ben de Ajda Pekkan’ım, hatta ortada bir Sophia Loren de olurum” dedim.
Ama konuşmaya devam ettikçe bir anda jeton düştü. Sahiden de karşımdaki Ajda Pekkan’dı. Elim ayağım boşaldı, heyecandan ne diyeceğimi bilemedim.
Beni İstanbul’a davet etti. O vakitler Çamlık’ta oturuyordu. İşte benim İstanbul’da birinci kaldığım mesken de Ajda’nın meskeni oldu.”
İşte burada bir ayrıntı var ki, Ajda Pekkan bile şaşırıyor… Sezen Aksu, yıllar evvel birinci yüz yüze geldiklerinde Ajda Pekkan’ın o gün ne giydiğini bile hatırlıyor.
Ajda Pekkan’ın tanıştıkları gün pileli bir etek giydiğini anlatan Aksu, ”Taba rengi bir çizme ve yakalı da bu türlü bir süveter vardı üzerinde. Peri kızları üzere döne döne dolaşıyordun. Ben de seni bu türlü kedi üzere takip ediyordum. Bütün yaptıklarını…” diyor.
İşte Sezen Aksu’nun unutulmaz müzik seyahatinin en kıymetli dönüm noktalarından biri bu türlü başlamış oldu. Minik Serçe, kendi yeteneği ve emeğiyle bir efsaneye dönüşürken, Ajda Pekkan’la tanışması da onun için tahminen de en büyük motivasyonlardan biri oldu.
Sezen Aksu’nun müziğe kazandırdığı Harun Kolçak, Aşkın Parıltı Yengi, Levent Yüksel, Tarkan, Işın Karaca, Sertab Erener üzere onlarca isim, hayatımıza kattığı onlarca unutulmaz müzik ve her devir hafızalarımıza kazınan sahne enerjisi…
İşte Minik Serçe’yi Minik Serçe yapan şey de tam olarak bu! Ve Ajda Pekkan’la yolları kesiştiğinde attığı o büyük adım, Türkiye müzik tarihine altın harflerle yazılmış bir dostluğun başlangıcı oldu…
